Aldatma, ilişkilerde sıklıkla karşılaşılan ama nadiren ele alınan zor bir konudur. Birçok kişi için aldatmak, güvenin ve sadakatin ihlali anlamına gelir. Ancak, aldatmak yalnızca bir eylem değil, bir ilişkinin içindeki birçok dinamiğin bozulmasının bir göstergesidir.

Sağlıklı bir ilişkiyi sürdürebilmek için güven, anlayış, empati ve duygusal bağın güçlü olması gerekir. Aldatma, bu temel unsurların bir veya birkaçının zayıfladığını, hatta tamamen bozulduğunu gösterir. Gottman, ilişkilerdeki bu kırılmaların genellikle küçük, birbirini izleyen hatalar sonucu oluştuğunu belirtir.

İlişkilerdeki büyük çatışmaların çözülmemesi, zaman içinde büyük birikimlere yol açar. Bu birikim, hem duygusal hem de fiziksel düzeyde çiftin bağlarını zayıflatabilir. Aldatma, bu zayıflamanın bir dışavurumu olabilir. Ancak Gottman, aldatmanın bir ilişkiyi bitirme kararı olmadığını, ancak güvenin yeniden inşa edilmesi için çaba harcanması gerektiğini savunur.

Aldatma, genellikle sadece “sadece bir hata” ya da “zayıflık anı” olarak görülemez. Aldatmanın ilişki içindeki derin bir tatminsizlik ya da duygusal boşluk hissiyle bağlantılı olabilir.  Bu tür durumlarda, kişi ilişkisindeki ihtiyaçlarını ya da duygusal açlıklarını dışarıda aramaya başlar. Aslında yalanlarla örtülmüş bir ilişki yani bahanelerle dolu, yüzleşmeye cesaret edilmeyen, korku duygusunun hakim olduğu bir sisteme dönüşür ilişki.

Peki, aldatmak affedilir mi? Aldatma, ilişkilerde büyük bir travmaya yol açsa da, affetmek mümkündür. Ancak bu, zaman alıcı ve zorlu bir süreçtir. Gottman, affetmenin yalnızca "unutmak" anlamına gelmediğini, daha çok sağlıklı bir şekilde iyileşme sürecine başlamayı ifade ettiğini vurgular. Bir kişinin aldatmayı affetmesi, partneriyle birlikte bu travmanın üstesinden gelmeyi ve yeniden güven inşa etmeyi gerektirir.

Peki sizce güven tekrar inşa edilebilir mi? Bu da başka bir yazının konusu olsun ????