Birimiz Özgür Değilsek
ilişki

Birimiz Özgür Değilsek

  • Psikolog Ezgi Özer
  • Psikolog Ezgi Özer
  • 19 Mayıs 2025

Bazen bir insanın başını eğdiğini görürüz; kelimeler boğazında düğümlenir, gözlerinde korku, içinde bir sıkışmışlık vardır. Belki de o an, çoğumuzun fark etmediği bir baskıyı yaşıyordur. Ve biz, dışarıdan bakıp sessiz kaldığımızda, sanki o baskı sadece ona aitmiş gibi düşünürüz. Oysa birimizin susturulduğu yerde, hepimizin sesi biraz daha kısılır. Bunu son zamanlarda daha fazla fark ediyor ve yaşıyoruz, neden çoğunlukla deneyimleyerek öğreniyoruz? Bu pervasızlığımız fazla küstahça değil mi? 

Özgürlük, sadece kendi seçimlerimizi yapabilmek değil; başkasının da kendi yolunu yürüyebilmesine izin vermektir. Yargılamadan, etiketlemeden, ötekileştirmeden… Çünkü her yargı, bir başka insanın kendisi olma hakkından bir parça alır. Ve bu parçalar eksildikçe, toplumsal bütünlüğümüz de eksilir.  Ne giyeceğimize, nerde güleceğimize, kimle birlikte olacağımıza, eve kaçta geleceğimize, hangi mesleği seçeceğimize, ne içeceğimize, ne zaman ve nasıl doğum yapacağımıza, kaç çocuk doğuracağımıza, nerde çalışacağımıza... evet bunların hepsine sistem karar veriyor; bizi baskı altına tutan düşüncelerin oluşturduğu sistem. 

Ataerkil düşüncelerin oluşturduğu yargılarla sosyal çürümeyi derinleştiren sistem, yani bizler... 

Kendimizi ne zaman daha huzurlu hissediyoruz, bir düşünelim. Bizi olduğumuz gibi kabul eden insanlarla çevrili olduğumuzda, farklılıklarımızın tehdit değil zenginlik sayıldığı ortamlarda değil mi? İşte asıl barış orada başlıyor. Birbirimizi anlamaya çalıştığımız, duvarlar yerine köprüler kurduğumuz anlarda.  Kendimize alanlar oluştururken ön yargılı, kinle, nefretle bilenen insanlara dönüşüyoruz. Çünkü yaşayamıyoruz; kendimiz gibi olanlarla var olabileceğimiz bir sistemin içine atıldık ve bu kuyudan çıkmanın tek yolu insan haklarına uygun şekilde yaşamanın yollarını bulmak.  Adaletin, eğitimin olmadığı bir yerde refah seviyesinden, huzurdan, özgürlükten bahsetmemiz mümkün değil. 

Unutmamalıyız ki gerçek özgürlük, sadece bireysel bir kazanım değil, ortak bir bilinçtir. Ancak hep birlikte özgür olabiliriz. Ancak o zaman içimizdeki sıkışmış sesler şarkıya dönüşür, kalplerimiz aynı ritimde atar.

Birbirimizi yargılamadıkça, ötekileştirmedikçe, baskının dili yerine anlayışın sesini yükselttikçe, hem kendimize hem başkalarına nefes alanı açarız. Hak, hukuk ve adalet sloganları atarken birbirimizle verdiğimiz savaşı da hatırlamayı ihmal etmeyelim. Bu şekilde, gerçekten huzurlu bir toplumun temellerini atarız.

Çünkü birimiz özgür değilsek, hiçbirimiz tam anlamıyla özgür değiliz.

Tutsak gençlerimizi özgürleştiren bir 19 Mayıs diliyorum. Demokratik haklarını kullanan gençlerin yeri okulları, iş yerleri, evleridir. Adaletsiz yargılanmaların son bulduğu günler görmek dileğiyle. Hep beraber özgürlüğe!

0 Yorum
    İlk yorumu yapan sen ol.
Yorum Yap